Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Erzincan’daki Çöpler Altın Madeni’nde dün meydana gelen toprak kaymasını Meclis gündemine taşıdı. Şık, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanıtlaması istemiyle verdiği önergede “Başta selefiniz Murat Kurum olmak üzere şirkete izinleri veren yetkililerle ilgili herhangi bir soruşturma başlatıldı mı?” sorusuna yer verdi.
Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan Çöpler Altın Madeni’nde dün öğle saatlerinde meydana gelen toprak kayması sonucu siyanürlü solüsyon ve toprak madenin çevresine yayılmış, 9 işçiye ise ulaşılamadığı bildirilmişti.
9 işçi için başlatılan arama-kurtarma çalışmaları sürerken, TİP İstanbul Milletvekili Şık, maden faciasını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşıdı.
TİP’in maden hakkındaki suç duyurusunu hatırlattı
Şık, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:
“Yüzde 80’i uluslararası SSR Mining şirketine, yüzde 20’si ise Çalık Grubu’na ait Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin altın madeni işlettiği Erzincan İliç’teki Çöpler Madeni’nde biriken siyanür yüklü toprağın göçmesi sonucu henüz sayısı tespit edilemeyen fakat en az 7 işçinin göçük altında kaldığı kamuoyuna yansımıştır.
Aynı madende 2022’de madende siyanür taşıyan borunun patlaması nedeniyle 20 küp siyanürün çevreye yayılmış ve Partimizin de içinde bulunduğu pek çok sivil toplum kuruluşu suç duyurusunda bulunmuştur. Partimizin şirket yetkilileri ve kamu görevlileri hakkında yaptığı suç duyurusunda şirketin kasten çevreyi kirlettiği ve halk sağlığı ile doğal varlıkları tehlikeye düşürdüğü vurgulanırken, TCK Madde 181 uyarınca kamu davası açılması ve ayrıca TCK Madde 60 kapsamında şirkete verilen tüm izinlerin iptali talep edilmiş olmasına rağmen Savcılık tarafından ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararı verilmiştir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, söz konusu olay üzerine sosyal medyada yaptığı açıklama ile, madenin faaliyetinin durdurulduğunu, en üst mertebeden ceza uygulandığını ve gerekli tedbirler alınana kadar madenin kapalı kalacağını söylemişse de çözüme ulaşan bir sürekliliğinin sağlanamadığı, dün bir kez daha görülmüştür.
“Geri dönüşü mümkün olmayan bir çevre felaketine dönüşeceği belirtildi”
13 Şubat tarihinde yaşanan heyelan ile birlikte madenin çalışma sahası içerisinde yoğun siyanür yüklü 10 milyon toprak kaymış, Murat Nehri havzasında bulunan tüm yer altı ve yer üstü varlığını etkileyeceği, geri dönüşü mümkün olmayan, toplum sağlığını olumsuz etkileyecek bir çevre felaketine dönüşeceği yine yetkililerce belirtilmiştir.”
“Siyanürün Fırat Nehri’ne ve karışmasını önlemek için nasıl bir önlem alındı?”
Ahmet Şık, Bakan Özhaseki’ye şu soruları yöneltti:
2008’de Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporu alıp 2014 ve 2021’deki yeni ÇED raporlarıyla iki kez kapasite artışı yapılan ve bu kararlar doğrultusunda açık ocakları genişletip derinleştiren, 687 hektar olan maden sahasını yaklaşık bin 746 hektara çıkaran şirkete tüm bu izinleri veren başta Selefiniz Murat Kurum olmak üzere yetkililerle ilgili herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?
Madencilik faaliyetinin gerçekleştiği alanda aktif bir fay hattı olan Bingöl-Yedisu Fay Hattı’nın da bulunmasına, şirketin ÇED süreçlerinden kaçınmak için projeyi yıllar içerisinde parça parça genişlettiğinin bilinmesine rağmen şirketin faaliyetlerine göz yumulmasının sağladığı kamu yararı nedir?
Göçük sonucunda oluşan kimyasal kirliliğin önüne geçmek ve siyanürün Fırat Nehri’ne ve yerüstü yer altı kaynaklarına karışmasını önlemek için nasıl bir önlem alınmıştır? Çöküntü ile birlikte siyanür ve diğer ağır metallerin yeraltı sularına karışmasına karşı nasıl bir acil önlem planı yapılmıştır?
“Şirket kalıcı bir çözüm üretilmeden faaliyetlerine nasıl devam edebildi?”
Uluslararası akarsu niteliğindeki Fırat Nehri’ne karışmış olması muhtemel siyanür ve ağır metallerin ilişkin nehrin geçtiği yerleşim yerlerindeki mülki amirlerine uyarılar yapılmış mıdır? Çiftçilere, halk sağlığı uzmanlarına bilgilendirme yapılmış mıdır?
2019 Yılında Anagold Madencilik yönetiminin, Erzincan Binalı Yıldırım Üniversitesi’ne 13 milyon lira hibede bulundukları doğru mudur? Bu ve benzeri faaliyetler ile yetkililer ile iyi ilişkiler geliştirdikleri ve birtakım hukuka aykırı uygulamalarına müsamaha gösterildiği iddiaları gerçekleri yansıtmakta mıdır, bu konuda herhangi bir soruşturma yürütülmüş müdür? Kimi uzmanlar tarafından daha önce açılan davalar kapsamında Şirket’in faaliyetlerini inceleyen bilirkişi heyetinde, konu özelinde yetersiz bilgiye sahip olan ve bağışla adı geçen aynı Üniversite’den atanmış bilirkişilerin görev aldığı iddiası doğru mudur?
Erzincan Valiliği tarafından 2022 yılında siyanür sızıntısı kamuoyu baskısının da sonucuyla kabul edilmiş olmasına ve soruşturma başlatılmış olmasına rağmen bu konuda herhangi kalıcı bir çözüm üretilememiş, Şirket’e para cezası verilip günler içinde yeniden faaliyete geçmesi sağlanmıştır. 2020’den beri ise 1,5 milyar dolar gelir ve 334,6 milyon dolar kâr elde eden Şirketin, verdiği tüm zararlar için bugüne dek ödediği ceza sadece 16 milyon 441 bin TL midir, değilse ne kadardır? O dönem yalnızca para cezasıyla sonuçlanan sızıntının bugün felakete neden olan göçükle ilişkisi gözetilince, Şirket kalıcı bir çözüm üretilmeden faaliyetlerine nasıl devam edebilmiştir?
“Şirkete orantısız imtiyazların sağlanma sebebi ne?”
Bugün göçüğe sebep olan sızıntıdan ötürü anılan dönemde sadece 16 milyon lira ceza ödeyen ve 2010 yılından beri 39 çeşit kimyasal, sülfürik asit ve siyanürle üretimine devam ederek orman alanlarının, ekolojik ve biyolojik değerlerin, flora ve fauna bileşenlerinin, tarım ve mera alanlarının, su kaynaklarının, tarihi ve kültürel mirasın yanında halk sağlığına da zarar veren Anagold Şirketi’nin 209 milyon liralık vergi borcunun silindiği, ortağı olan yabancı madencilik şirketinin bilançosunda ortaya çıkmıştır. Şirketin olağanüstü karları ve yurda verdiği zarar da hesaba katıldığında, uygulanan cezalara kıyasla anılan orantısız imtiyazların sağlanma sebebi nedir?
Anadolu’da benzer şekilde madencilik faaliyeti yürüten, özellikle Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri menşeli kaç yabancı şirket vardır? Bu şirketlerin ilgili madenlerdeki yerli ortakları kimlerdir? Bu madenlerden yıllık elde edilen ortalama gelirin tutarı ne kadardır?
İlgili şirkette sendikal faaliyetlerin “sarı sendika” olarak tarif edilen, işçi lehine faaliyetleri yeterli olmayan bir sendikaca yürütüldüğü, işçilerin bu sendikaya üye olmaları için baskı altına alındığı, ardından henüz birkaç gün önce bu sendikadan istifa ettikleri iddiaları, sendikal faaliyetin engellenmesi bağlamında herhangi bir suç duyurusuna yahut soruşturmaya konu edilmiş midir, Bakanlığınızın, madenlerde iş güvenliğinin en büyük güvencelerinden olan sendikal faaliyetlerle ilgili olarak bu ve benzer durumlara ilişkin aldığı herhangi bir önlem bulunmakta mıdır?
Erzincan İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nde toprak kayması | “Siyanürlü yığın kaydı” Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold şirketine ait Çöpler Altın Madeni’nin bulunduğu geniş bir alanda, 13 Şubat saat 14.28’te toprak kayması meydana geldi. Madene kuş uçuşu 300 metre mesafede olan Fırat Nehri’ne doğru kayan devasa toprak yığınının, siyanür ve sülfürik asit ile yıkanmış malzemelerden oluştuğuna yönelik açıklamalar yapıldı. Söz konusu madene 2022 yılında siyanür sızıntısı nedeniyle en üst sınırdan çevreyi kirletme cezası kesilmişti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, olayla ilgili 4 cumhuriyet savcısının görevlendirildiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, göçük altında 9 işçi olduğunu söyledi. Anagold Maden’de (İliç’te) çalışan bir işçi, T24‘e aktardığı bilgilerde her vardiyada 400 işçi çalıştığını belirterek, “Gördüğünüz topraklar siyanürlü” dedi. Şirketin, tüm itirazlara rağmen Murat Kurum’un Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olduğu dönemde kapasite artırımına gittiği ve maden hakkında “ÇED raporuna gerek yok” kararı verildiği ortaya çıktı. Eski CHP Milletvekili ve avukat İlhan Cihaner ise “toprak kaymasının” neden olduğuna ilişkin olarak şu açıklamayı yaptı: “Toprak kayması derken sanki normal toprak kayması gibi anlaşılabilir. Orada liç yöntemiyle altın çıkarıldığı için siyanürlü yığın kaymış.”
TIKLAYIN – Erzincan’da Çöpler Altın Madeni’nde toprak kayması: “Arka tarafta da kayma var; her vardiyada 400 işçi çalışıyor” TIKLAYIN – İliç’te göçüğe giden yol: Siyanür sızdırdı, ruhsatı iptal edilmedi; vergi borçları silindi, parasını katladı Çöpler Madeni’ndeki “kapasite artırımı izni” Murat Kurum’un bakanlığı döneminde verilmiş! TIKLAYIN – Yerlikaya: Cevherin konumlandırıldığı yığın liç alanında kayan kütlenin hacmi 10 milyon metreküp, 9 işçimiz bu kütlenin altında kaldı GALERİ – Çöpler Altın Madeni’nde siyanürlü toprak kaydı | “Maden patronları ve onları koruyup koruyan yargı, bugünkü felaketin faili” TIKLAYIN – TMMOB Başkanı Türkkolu: “Göçük altında kalan madenciler, resmi rakamın 5 katı” TIKLAYIN – TTB’den Çöpler Altın Madeni hakkında açıklama: Siyanür sızıntısı ile gündeme gelen madenin ruhsatı iptal edilmediği gibi, kâr hırsıyla kapasitesinin artırılması faciaya davetiye çıkardı TIKLAYIN – TİP avukatı Özgür Urfa’dan Çöpler Altın Madeni açıklaması: Suç duyuruları İliç Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından örtbas edildi TIKLAYIN – TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Başkanı Türkkolu: “Göçük altında kalan madenciler, resmi rakamın 5 katı” TIKLAYIN – CHP Erzincan Milletvekili Sarıgül: Bu maden sahasının büyük risklere yol açabileceğini hep söyledik; ihmali olanlar hesap vermelidir! TIKLAYIN – Bakanlık maden faciası açıklamasında “siyanür”e yer vermedi: “Malzeme”nin Fırat Nehri’ne akmaması için kapakları kapattık TIKLAYIN – CHP’den Bakan Tunç’a maden tepkisi: Soruşturmaya önce Murat Kurum’dan ve kendinizden başlayın ‘Siyanür sızıntısını’ Meclis’te taşıyan Yeneroğlu aşama aşama anlattı: İliç felaketi nasıl bağıra bağıra geldi? TIKLAYIN – Geçmişte İliç Altın Madeni’ne soruşturma açan Cihaner: Kuruluşundan beri şaibeli; bir siyasiyi kendisine ortak ederek işlerinin ‘yolunda gitmesini’ sağladı
|