Olay, geçen yıl 23 Kasım tarihinde Sütçüler Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Adnan S. gayrimenkul anlaşmazlığı nedeniyle 4 yıldır husumetlisi olduğu Hüsamettin Ş. ile olaydan bir gün öncesinde tartıştı. Kendisine küfür ettiğini iddia ettiği Hüsamettin Ş.’nin evinin önünde bekleyen Adnan S., saat 15.30 sıralarında aracı ile işten gelen husumetlisine garaj kapısı önünde plaj şemsiyesi borusundan yaptığı silahla ateş etti. Araç içerisindeki Hüsamettin Ş. kafasını öne eğince, domuz fişeği olduğu öğrenilen saçmalar yan koltuktaki eşinin başına isabet etti.
Adnan S. olayın ardından kaçarken, eşi tarafından hastaneye kaldırılan Elif Ş.’nin yüzünde kalıcı hasar meydana geldi. Elif S. uzun süren tedavinin ardından taburcu edildi.
Bir süre sonra yakalanan Adnan S. ertesi gün çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nce ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanığın 9 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi. İddianame, Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, ilk duruşma geçtiğimiz günlerde yapıldı. Duruşmada tutuklu sanık Adnan S., müştekiler Hüsamettin Ş. eşi Elif Ş. ve taraf avukatları hazır bulundu.
Sanık Adnan S. savunmasında, boşandığı eşi D.S. ve kardeşi A.S. tarafından içinde evinin bulunduğu arsanın kendisinden habersiz, aynı parsel içerisinde iki evi bulunan Hüsamettin Ş. ile birlikte kentsel dönüşüme verilmesi için anlaşma sağladıklarını belirterek, “Arsa eşim ve kardeşimin üzerinde idi. Ben eşimden 1998 yılında boşanmıştım. Ben arsa kentsel dönüşüme verilince evden çıkmamıştım. 2020 yılında Hüsamettin Ş. kapıma gelerek bana ağır küfürler etti. Sonrasında belediye görevlileri ve polis zoruyla evden çıkarıldım. Hatta ben evden çıkarken intihar girişiminde bile bulundum. Beni hastaneye götürdüler. Döndüğümde ev yıkılmıştı. Balıkçı olduğum için bir çadır alarak sahilde yaşamaya başladım” dedi.
“AMACIM KORKUTMAKTI”
2022 yılında müteahhit inşaatı bitirmek üzereyken, sahilden ayrıldığını ve eşyalarını dairlerden birine koyduğunu ifade eden Hüsamettin Ş., savunmasını şöyle sürdürdü:
“Hüsamettin Ş. dairelerden birine eşyalarımı koyduğunu görünce ‘sen hak sahibi değilsin’ diyerek bana kızdı ve yine ağır ithamlarda bulundu. Polis nezaretinde evden çıkarıldım ve bir sonra da eşyalarım dışarı çıkartıldı. Beni evden atan müteahhidin aracına zarar vermemden dolayı 3 bin TL para cezası yedim. Daha sonra bina bitti ve hak sahipleri dairelerine taşındı. Ben de çadırımı komşu arazinin üzerine kurdum. Burada yaşamaya başladım. Olaydan bir gün gün önce Hüsamettin çöp dökmeye gidiyordu. Kendisiyle karşılaştım. Bana ‘evini aldım, k da alacağım’ diyerek küfür etti. Bir şey demedim çadırıma gittim. Bir gün sonra saat 15.30 sıralarında Hüsamettin yeni taşındığı evine aracıyla gelirken, ben de dış kapının önüne geldim. Araç apartman giriş kapısına yaklaşık 3-5 metre mesafede idi. Korkutmak amacıyla yapmış olduğum düzenekle ateş ettim. Ben bu düzeneği plaj şemsiyesinin demirinden oluşturdum. Plaj şemsiyesinin borusu birbirine geçmelidir. Ben çivi tarzı mekanizma yerleştirdim. İçerisine fişek koydum. Ben şemsiyenin borusunu iç içe geçirmeye çalıştığımda fişek patlıyordu. Daha sonra ise boru sistemi dağılıyordu. O günler çekilmez bir hayatım vardı ve olaydan bir hafta önce de aynı düzeneği yapıp intihar etmeyi düşündüm. Elif E.’nin de araç içerisinde olduğunu fark etmedim. Amacım Hüsamettin’i korkutmaktı” dedi.
“BOM’ SESİ DUYDUM”
Müşteki Hüsamettin Ş. ise beyanında sanığa küfür ve hakaret etmediğini belirterek, “Arazi sahipleri olarak 5 kişiydik. Karşılığında bana da daire verildi. Arazi sahipleri arasında A.S. yoktu. D.S. vardı. Ben sanıkla hiç muhatap olmadım. Olay günü 15.00 gibi işten eve geldim. Yanımda eşimde vardı. Sanık arabayı durdurduğum yerden yaklaşık 2 metre mesafeden köşeden çıktı. Elinde boru vardı. 2022 yılında müteahhidin aracına boru ile vurup hasar vermişti. Ben yine boru ile araca zarar vereceğini düşündüm. Eşimle araç içindeki konumumu bozmadım. Sanık şoför koltuğunda oturduğum sırada geldi ve açık camdan ‘bom’ sesi duydum. Ben kafamı hafif öne eğince saçma benim sol yanağıma ve sağ kaşıma isabet etti. Kafamı eğmemden dolayı sağ tarafımda oturan Elif’in yüzünü kurtarmış oldum. Ancak o da kafa bölgesinden yaralanmış. Ben başlangıçta eşimin yaralandığını görmedim. Bir komşum sanığın kaçtığını gördü. Ben araçtan inip sanığın arkasından yumruk vurdum ve yere düştü. Komşum gelip eşimin yaralandığını söyleyince sanığı bırakıp, eşime yardıma koştum. Sanıktan şikayetçiyim” dedi.
“YÜZÜMDE KALICI İZ OLUŞTU”
Müşteki Elif Ş. de olayın eşinin söylediği şekilde meydana geldiğini ifade ederek, “Ben sanığın bize yanaştığını ve elinde boru gördüm. Aracın dibine gelmişti. En fazla 1 metre mesafe vardı. Ben sıktığını gördüm ancak sonrasını hatırlamıyorum. Olaydan sonra yüzümde kalıcı iz oluştu” dedi.
Tanık A.K. olay günü önce bir patlama sesi duyduğunu, ardından müşteki ve sanığı boğuşurken gördüğünü ve sonrasında Elif hanımın araç içerisinde kanlar içerisinde olduğunu fark ettiğini belirterek, “Hüsamettin’e eşinin yaralandığını söyledim. Sanığı bıraktı ve benim kullandığım araçla eşini hastaneye götürdük” diye konuştu.
Mahkeme sanığın tutukluluğuna karar vererek, duruşmayı eksiklerin giderilmesi için ileri bir tarihe erteledi.